AMT PROSHOP ELECTRONIC X-WING FIHTER
Model 1998 yılında Klasik Star Wars üçlemesinin 1997 de vizyona girişinin ardından piyasaya sürülmüş. 1/35 ölçekli modelin en önemli özelliği ise standart kit in yanında ilave olarak ayrıca bir kutu içerisinde elektronik devreleri minik lambaları ve iki adet minik elektrik motoru ile gelmesi. İki motordan biri kanatların açılıp kapanmasını sağlarken, diğer motor ise kokpit camının açılıp kapanmasını sağlıyor.
Modelin kalıp ve plastik kalitesi gayet yüksek olduğu için birleşme problemi yok denecek kadar az. Projeye başlarken öncelikli olarak motorları nasıl kullanacağımı veya kullanmayacağımı daha sonra ise modelin boyama patterninin nasıl olacağı en önemli konulardı. Sonuçta kokpit camının kalınlığından dolayı gayet basit bir çerçeve olan kokpit camını yeniden yaptım ve kokpit açma kapama sistemini ve motorunu kullanmadım. Bunda en önemli nedenlerden biri de modelin uçar pozisyonda düşünülerek üretilmiş olması ve iniş takımlarının bulunmaması. Yine gövdenin üzerine filmde kullanılan modelerden yaptığım araştırma ile evergreen plastik şeritlerini kullanarak paneller ilave ettim
Elektronik donanımında içine yerleştirileceği altlığın tasarımını pek beğenmediğim icin daha ufak ve daha zarif bir altlık üretmeyi düşündüm ve hanımların boyama kurslarına malzeme satan bir yerden 15,5 x 20 x 4 cm boyutlarında mdf bir kutu aldım. Bu zeminin üzerini model mezarlığımdan bulduğum tank, helikopter, uçak parçaları ile düzenledim ve mat siyah olarak boyadım.
Model 1998 yılında Klasik Star Wars üçlemesinin 1997 de vizyona girişinin ardından piyasaya sürülmüş. 1/35 ölçekli modelin en önemli özelliği ise standart kit in yanında ilave olarak ayrıca bir kutu içerisinde elektronik devreleri minik lambaları ve iki adet minik elektrik motoru ile gelmesi. İki motordan biri kanatların açılıp kapanmasını sağlarken, diğer motor ise kokpit camının açılıp kapanmasını sağlıyor.
Modelin kalıp ve plastik kalitesi gayet yüksek olduğu için birleşme problemi yok denecek kadar az. Projeye başlarken öncelikli olarak motorları nasıl kullanacağımı veya kullanmayacağımı daha sonra ise modelin boyama patterninin nasıl olacağı en önemli konulardı. Sonuçta kokpit camının kalınlığından dolayı gayet basit bir çerçeve olan kokpit camını yeniden yaptım ve kokpit açma kapama sistemini ve motorunu kullanmadım. Bunda en önemli nedenlerden biri de modelin uçar pozisyonda düşünülerek üretilmiş olması ve iniş takımlarının bulunmaması. Yine gövdenin üzerine filmde kullanılan modelerden yaptığım araştırma ile evergreen plastik şeritlerini kullanarak paneller ilave ettim
Elektronik donanımında içine yerleştirileceği altlığın tasarımını pek beğenmediğim icin daha ufak ve daha zarif bir altlık üretmeyi düşündüm ve hanımların boyama kurslarına malzeme satan bir yerden 15,5 x 20 x 4 cm boyutlarında mdf bir kutu aldım. Bu zeminin üzerini model mezarlığımdan bulduğum tank, helikopter, uçak parçaları ile düzenledim ve mat siyah olarak boyadım.
Modeli taşıyacak dikmeyi ise mutfak banyo perdeleri için üretilmiş ince profilden hazırladım ve bu parçayı gerek modele gerekse kutuya 2mmlik somunlu vidalarla ve gizleyerek sabitledim. En zor kısmı ise dört motor lambalarının, kokpit lambalarının (2adet)ve motorun kablolarının ince borunun içinden geçirilmesiydi onu da olta benzeri bir çubuk yaparak hallettim. Işık yanan motorları ve kokpitin içindeki göstergeleri permanent kalemin kırmızı rengini kullanarak boyadım sıvı ve güçlü rengi olduğu için kalemle boyamak daha iyi sonuç verdi. Boyanın girmediği yerlere ise alkolle sulandırarak fırça ile uyguladım. Bir kaç kat uyguladığınız takdirde daha tatmin edici bir renk elde edebilirsiniz.
Modelin yapımı standart uçak yapımından farklı değil ancak boyama aşamasında ise ben biraz farkli bir yoldan boyadım. Önce panel birleşme çizgilerini 0.1 fiber uçlu bir kalemle çizdim, daha sonra modelin tamamını floquil battleship gray rengi ile boyadım. Bu renk aslında ortanın biraz koyusu sarımsı yeşilimsi bir gri. Bu rengi kesinlikle düz ve parlak bir zemin elde etmek için değil tersine farklı yoğunluklarda kat kat atarak kullandım. Bunun üzerine ise aynı rengi beyaz ile açarak tonlamalar yaparak “düz alanlar değil farklı örtücülük oranlarında” kat kat kullandım.
Ana rengin atılmasından sonra kırmızı şeritler, sarı paneller kanat toplarındaki mavi şeritler ve açık koyu paneller tek tek bantlayarak ve yine düz alanlar değilde açıklı koyulu minik alanlar olarak boyandı. Paneler üzerine fırça ile açık tonlarda boya çizilmesi ve bozulması gibi detaylar çalışıldı. Kanat içlerindeki kablo motor bölümleri ise gri siyah tonlarında boyandı.Dört motorun bulunduğu bölümler ise önce parlak siyah ile boyandi daha sonra model master burnt iron metalizer ile koyu yanık metal tonlarında boyandı, boyanın kurumasından sonra motorların üzerine batlleship grey ile beyaz karışımını ucu bozulmuş adeta lastikleşmis gibi bir firça ile drybrush yaparak uyguladım bu da kuruyunca 2000 zımpara ile yükseltileri sıfırlanınca yanıp dökülmüfl boya etkisini verdi. Kanatlardaki kırmızı bantları modelin içinden çıkan çıkartmaları dakel kağıdı üzerinde maket bıçağı ile yolarak eski ve dökülmüş boya etkisi sağlayacak şekilde uyguladım. Boyama ve çıkartma uygulaması bittikten sonra yine 0.1 fiber uçlu kalemle panellerin üzerinden geçtim ancak bu sefer ıslak bir ka€›t havluylaüzerinden geçerek panellerin daha açık bir gri tonlamasında kalmasını sağladım. Panellerin etrafından parlak vernik, parlak siyah ve selülozik tiner karışımı şeffaf bir siyah ile airbrush ile geçtim. Bunun ardından çok az miktarda siyah yağlı boya ile kirli ve koyu bölümlerin üzerinden eskitme yaptim. Kanat içleri, motorlar ve kokpitin üstünde ve ardında kalan bölümde ise ilave olarak floquil pas rengi ile drybrush yapıldı. En zor kısım ise ışıkları yandığında motorun ışık sızdırmasını engellemekti, bunun çözümünü ise motorların ışıklarını yakıp odanın ışıklarını kapayarak kör karanlıkta azar azar motorlara boya atarak buldum.
Modelin yapımı standart uçak yapımından farklı değil ancak boyama aşamasında ise ben biraz farkli bir yoldan boyadım. Önce panel birleşme çizgilerini 0.1 fiber uçlu bir kalemle çizdim, daha sonra modelin tamamını floquil battleship gray rengi ile boyadım. Bu renk aslında ortanın biraz koyusu sarımsı yeşilimsi bir gri. Bu rengi kesinlikle düz ve parlak bir zemin elde etmek için değil tersine farklı yoğunluklarda kat kat atarak kullandım. Bunun üzerine ise aynı rengi beyaz ile açarak tonlamalar yaparak “düz alanlar değil farklı örtücülük oranlarında” kat kat kullandım.
Ana rengin atılmasından sonra kırmızı şeritler, sarı paneller kanat toplarındaki mavi şeritler ve açık koyu paneller tek tek bantlayarak ve yine düz alanlar değilde açıklı koyulu minik alanlar olarak boyandı. Paneler üzerine fırça ile açık tonlarda boya çizilmesi ve bozulması gibi detaylar çalışıldı. Kanat içlerindeki kablo motor bölümleri ise gri siyah tonlarında boyandı.Dört motorun bulunduğu bölümler ise önce parlak siyah ile boyandi daha sonra model master burnt iron metalizer ile koyu yanık metal tonlarında boyandı, boyanın kurumasından sonra motorların üzerine batlleship grey ile beyaz karışımını ucu bozulmuş adeta lastikleşmis gibi bir firça ile drybrush yaparak uyguladım bu da kuruyunca 2000 zımpara ile yükseltileri sıfırlanınca yanıp dökülmüfl boya etkisini verdi. Kanatlardaki kırmızı bantları modelin içinden çıkan çıkartmaları dakel kağıdı üzerinde maket bıçağı ile yolarak eski ve dökülmüş boya etkisi sağlayacak şekilde uyguladım. Boyama ve çıkartma uygulaması bittikten sonra yine 0.1 fiber uçlu kalemle panellerin üzerinden geçtim ancak bu sefer ıslak bir ka€›t havluylaüzerinden geçerek panellerin daha açık bir gri tonlamasında kalmasını sağladım. Panellerin etrafından parlak vernik, parlak siyah ve selülozik tiner karışımı şeffaf bir siyah ile airbrush ile geçtim. Bunun ardından çok az miktarda siyah yağlı boya ile kirli ve koyu bölümlerin üzerinden eskitme yaptim. Kanat içleri, motorlar ve kokpitin üstünde ve ardında kalan bölümde ise ilave olarak floquil pas rengi ile drybrush yapıldı. En zor kısım ise ışıkları yandığında motorun ışık sızdırmasını engellemekti, bunun çözümünü ise motorların ışıklarını yakıp odanın ışıklarını kapayarak kör karanlıkta azar azar motorlara boya atarak buldum.
Pilot figürü ise boyanın ardından kaskındaki rebel ve filo amblemleri için parlak vernik atılarak, bilgisayarda hazırlayıp bastığım çıkartmalar ile daha gerçekçi bir görünüm kazandı. Yine siyah yağlıboya ile eskitme yapılarak detayların ortaya çıkması sağlandı.
Modeldeki boyaların büyük bölümü floquil biraz da model master enameller. Bol miktarda maskeleme olduğu için de bolca tamiya maskeleme bantı kullandım.
Sonuç olarak bunca uğraşa değen bir model olduğunu söyleyebilirim Bittiğindeki boyutu ise gayet tatmin edici, 40 cm uzunluğunda, 35 cm kanat genişliğinde bir modeliniz oluyor. Unutmadan modelin içinden çıkan minik bir hoparlör den minik kontrol tuşları ile filmdeki ses efektlerini duyabilirsiniz toplam 5 ayrı ses efekti ve konuşma var.
Star Wars ve Bilim Kurgu meraklılarına tavsiye edilir.
Modeldeki boyaların büyük bölümü floquil biraz da model master enameller. Bol miktarda maskeleme olduğu için de bolca tamiya maskeleme bantı kullandım.
Sonuç olarak bunca uğraşa değen bir model olduğunu söyleyebilirim Bittiğindeki boyutu ise gayet tatmin edici, 40 cm uzunluğunda, 35 cm kanat genişliğinde bir modeliniz oluyor. Unutmadan modelin içinden çıkan minik bir hoparlör den minik kontrol tuşları ile filmdeki ses efektlerini duyabilirsiniz toplam 5 ayrı ses efekti ve konuşma var.
Star Wars ve Bilim Kurgu meraklılarına tavsiye edilir.